Özür Dilerim Komşular

Sevgili blog meydanım,

Bu günkü konumuz duyguları açığa çıkartmakla ilgili. Ve ben bunu yaparken komşularımı rahatsız ediyorum. O yüzden önce onlardan özür dileyerek başlamak istiyorum. Özür dilerim komşularım.

Bir replik, vardı net hatırlamıyorum. Saat 2'den sonra mantıklı kararlar alınamayacağıydı bahsedilen. Bu bende gecikmeli ve ters işliyor. Bütün önemli anlar gece saat 3'te gerçekleşiyor. Tam o vakitte bi şeyler değişiyor. En çok da düşünce ve yaşama biçimim nasipleniyor bu değişimden... Büyük aydınlanmalar, ardından gelen tuhaf konuşmalar, radikal kararlar ve daha fazlası.

18 Ağustos'un 3'ü,  'How to Disappear Completely' şarkısını gaipten duyarak derin bir kayboluş yaşamamla başladı. Sonrasında, komşulardan özür dilemem gereken kısım geldi. Gitarı elime alıp orjinal ton ile gaipten duyduğum bu şarkıya ve melodisine eşlik ettim. 5 dakika 56 saniye boyunca, hissetmeye korktuğum her şeyi hissettim. 

Varolanlar dünyasına takılıp kaldığım süreç boyunca, son bir kaç ay, gitar çalmak içimden gelmiyordu. Tek düşündüğüm acıyan parmaklarım, sap ayarını yaptırmam gerektiği ve telleri bir numara inceltmem gerektiği gibi ufak ayrıntılar oluyordu. Bu gecenin 3'ünde yine düşünce biçimim değişti ve sadece melodiyi hissettim. Şarkının sözlerini ve şarkının sözlerinde söylenemeyenleri yaşadım.

I'm not here
This isn't happening
I'm not here 
I'm not here

şarkı sözleri işleniyor...dizeler arası anlam bağlantısı kuruluyor...nöronlar birbiri ile bilgi alış verişi yapıyor...eski deneyimler birbiri ile karşılaştırılıyor...bellekten konuyla alakalı gereksiz bilgiler toplanıyor...yetmiyor bi de üstüne çöp kutusu açılıyor...atılmış anılardan işe yarayabilecekler çıkartılıyor...son ve güncel ilgi alanları ile tüm hepsi harmanlanıyor...eleniyor...yararlı görünenler kendi arasında sentezleniyor... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ...
...yazıcıdan çıktıyı alabilirsiniz...

Olduğum yere ait değilim. Kesinlikle ait değilim. Daha az ait olmadığım yerler oldu evet ve bu sebeple buraya aitsizliğimi fark edebiliyorum. Ait olmamak rahatsız edici. O zaman ait olmam gereken bir yere gitmeliyim. Nereye?

Hiç bir yere ait değilim o zaman her yere ait olabilirim. 

Tüm yaşamım boyunca farklı yerlerde, farklı insanlarlaydım. Süregel değişim hiç bitmedi. Bulunduğum yerin ve çevremi oluşturan insanların sıklıkla değişmesi beni hiç bir yere ait olamayacak şekilde konumlandırdı. Aynı zamamda da beni her yere ait yaptı.

Bulunduğum her yere kendimden izler bıraktım. Yıkılacak duvarlara resimler yaptım. Kısa süre sonra oradan ayrılacağımı bildiğim odaların dekorasyonlarıyla oynadım. Bir daha görmeyeceğimi bildiğim insanlara anılar bıraktım. Tanımadıklarıma hediyeler verdim. Yolumun kesiştiği her müzik aletiyle melodiler yarattım. Kimi zaman karda kimi zaman da ıslak toprakta ayak izlerimi bıraktım. Kum üzerine dalgaların sileceği desenler çizdim. Denizlere daldım, dağlara tırmandım. Sokaklarda bağırdım ormanlarda ıslık çaldım... Her yerdeydim, her yerdeyim ve her yere gideceğim.

Her yere aittim ve her yere ait olmaya devam edeceğim. 
İşte böyle tamamen ortadan kaybolabilirim.


Yorumlar

  1. Derin bir kaybolustan ziyade yok olma senfonisi besteledin bence

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Hey there, yayın yazarına bir yorum gönder ✍️