Moon River

...


Holly Golightly gecenin bu kör karanlığında birden aklıma geldi. Yarın 2 sınavım varmış, saat 2 olmuş, şarjım %20 kalmış 2 tabak makarna beni doyurmamış, umurumda değil. Hadi Holly'den bahsedelim.

Holly Golightly'i Truman Capote'un Breakfast at Tiffany's kitabındaki o parti kızı olarak tanımlayabiliriz. Ya da Blake Edvars'ın kamerasının karşısındaki Audrey Hepburn olarak da tanımlayabiliriz. Yine de sanki en uygunu, isimsiz kedinin sahibi olarak tanımlamaktır. 
Holly'e gidip desem ki, "sen, isimsiz kedinin sahibisin", "hayır değilim" der. Kendi adını kullanmayan birinden beklenebilecek bir cevap. Holly işte. Tatlı, sakin, huzur veren o dinlendirici havasının arkasında kim olduğunu bilememek probleminden kaçış...

Holly kimdir, nedir ve kedisi ile meselesi nedir, bu soruları bir komuşusundan öğreniyoruz. Kitap ona aşık bir komşunun gözüyle anlatılıyor. Böyle bir aşığın gözinden tanıyınca Holly'e aşık olmamak da elde olmuyor.

Filmde şöyle bir sahne var, Holy elinde bir gitar New York'un silüetini oluşturan yangın merdivenlerinin birinde, penceresine elinde bir gitarla oturuyor. Başının üstünde bir havlu duruyor. Başlıyor gitarı çalmaya ve söylemeye

"Moon River"

Dünyamın en tatlı ikinci kadını (birincisini merak edenlere, o şu an bu yazıyı okuyor), dünyamın en tatlı sözlerini mayhoş bir melodi eşliğinde söylüyor. Yüce Holy... Bu sırada komuşusu duyuyor kutsal melodiyi, çıkıyor cama, bakıyor ve şarkısını bitirmiş olan Holy'nin ağzından "hi" ve "good" kelimeleri çıkıyor. 

Bu tatlı Holly bu kelimeleri söyleyince birden büyüsünü kaybediyor gözümde. Sanki o şarkıyı söylerken kendi tatlılığını şarkıya bırakmış gibi. Artık büyülü olan tek şey Moon River melodisi. Holly ise sadece bir insan.

Evet, Holly özgür ruhlu, vahşi şeylere tutulmayan, kırmızı günlerde ne yapması gerektiğini bilen, hali, tavrı ve en önemlisi de kedisine bir isim vermemesiyle gönlümü fetheden biri. Kendisine hayranım fakat burada bir büyü yok. Büyü nerede? Büyü Holy'de değilmiş. 

Evet gecenin bu saatinde aklıma gelen Holly'di fakat geriye tek gerçek etki yaratan olarak melodi kalıyor. 

Melodiyi bozan şarkı sözlerinde şöyle bir ifade geçiyor

"My huckleberry friend," 

ve, "Moon River and me" ifadesiyle devam ederek şarkı sonlanıyor. 

İlk duyduğumda yetersiz ingilizcem ve ifadeleri ilk anlamlarıyla imgeleştiren beyin prensiplerim sayesinde çok hoş bulmuştum bu ifadeyi. Bir çeşit berry olan arkadaş. Biraz da mor olarak imgelemiştim bunu.

Öyle değilmiş.

Şarkının söz yazarı Johnny Mercer, huckleberry friend olarak nehri ifade ediyormuş. Nehir kenarında yaban mersini toplamak alakalı da bazı meseleler varmış sanırım. Bu kaynaktan aldığım bilgiler öyle söylüyor. 

Huckleberrynin kırmızısı da varmış. Eğer öyleyse hemen yanlışlanabişecek bir düşüncem var:
Belki de huckleberrynin maviliği vr nehrin maviliğini bağdaştırmıştır. 

Yine başka bir kaynakta da 

"Huckleberry Fin ile ilgili bir bağlantı kurulmuş. İki köylü olan Fin ve Holly'nin arkadaş olabilme potansiyalleri ile ilgili."

 Neden olmasın? 

Tuhaf olan aynı kaynakta huckleberry friend ifadesi için:

"Kaygısız, masum, umutlu, nazik bir dostluk kurduğu birini çağrıştırfığı söyleniyor. Pastorel gezginler ve rüya gibi harikalar. Güneşle ıslanmış bir gençliği paylaşacak olanlar."

Olarak ifade ediliyor. Eğer öyleyse, bu, bu, bu, bu, aşşşırııııı güzel bir şey değil mi? Kalbimi ısıtan içimi aydınlatan cinste bir tanım. Hayatım için idealize edilmiş bir rüyanın açık-seçik ifadesi gibi...

Tüm bu tanımlamaların yer aldığı kapsayıcı bir kaynak daha buldum. Burada ek olarak 

"tipik olarak gençliğinden beri hayatında olan, çok özel, iyi bir arkadaş."

Tanımı da var. Bütün tanımları ve her söyleyişi mükemmel bir his uyandırıyor. 

Hucklebbery Friend, Ay Nehri...

Bu yazıyı zihnimin çok da sağlam olmadığı saatlerde, fakültenin gereksiz sınavlarına çalışmamak adına, makarna yerken yazdım, malum şarkıyı bir kez bile dinlemedim ve şimdi, fakültenin deri rahat ve kedi dışkısı kokan koltuklarının birinde, sınavdan çıkmış berrak olmayan bir kafayla tamamladım. Yazının hiç bir satırı yerinde bir zihinle oluşturulmuş cümle içermiyor. Yanlışlara ve saçmalıklar takılmayın. Umarım keyiflendirir :) tamamını okuyabildiyseniz teşekkürü borç bilirim.

Saygılarımla, arkadinarepleva

Yorumlar